Arabaşı Çorbası, Türk mutfağının eşsiz bir mirasıdır. Yüzyıllar boyunca geleneksel tariflerle kuşaktan kuşağa aktarılan bu çorba, Türk kültürünün önemli bir parçası olmuştur. Besleyici ve doyurucu yapısıyla sofralara lezzet katan Arabaşı Çorbası, sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında lezzet arayanların beğenisini kazanmaya devam etmektedir.
Geleneksel çorba tarifleri arasında yer alan arab aşı çorbası, iki farklı şekilde sunum yapılıyor. Bazı yörelerde hamur kesiliyor ve çorbanın içine atılıyor. Bazı yörelerde ise çorbanın yanında sunuluyor. Son derece lezzetli ve besleyici bir çorba olan arab aşı çorbası, yapımı biraz meşakkatli olsa da çok doyurucu bir çorba. Bu tarif de biz margarin yazdık ama dilerseniz margarin yerine tere yağ da kullanabilirsiniz. Tavuk çorbası sevenler için de yapılabilecek bir çorba olan arap aşı çorbası, özellikle hasta çorbası olarak anılır. Zira çok sağlıklı ve besleyici bir çorba.
Türk mutfağı, zengin çeşitliliği ve lezzetli yemekleriyle dünya çapında ün kazanmıştır. Bu zengin mutfak mirasının önemli bir parçası da çorbalarıdır. Anadolu’nun geleneksel mutfağından çıkan birçok çorba çeşidi arasında özel bir yere sahip olan “Arabaşı Çorbası,” sıcacık lezzeti ve besleyici özelliğiyle sofralarda yerini almıştır. Bu yazımızda, Arabaşı Çorbası’nın tarihçesi, yapılışı, malzemeleri ve lezzeti üzerine odaklanacağız.
Arabaşı Çorbası, Türk mutfağının köklü geçmişine dayanan geleneksel bir çorbadır. Tarihsel olarak, Orta Asya’dan Türklerin Anadolu’ya göç etmesiyle birlikte bu lezzetli çorba da Anadolu mutfağının bir parçası haline gelmiştir. Geleneksel olarak çorbanın adı, çorbanın yoğrulmuş un ekmeğiyle karıştırılması sonucu “arabaşı” kıvamına gelmesinden gelmektedir.
2 adet tavuk göğüs eti,
1750 gram (7 su bardağı) su
2 çay kaşığı salça,
2 tatlı kaşığı kırmızı pul biber,
20 gr margarin,
1 limonun suyu,
1 tatlı kaşığı nane,
1 su bardağı un
Geniş bir çorba tenceresinin içine 5 su bardağı suyu koyun, ve içine 1 çay kaşığı tuzu ilave edip kaynatın. Ayrı bir kabın içine 1 su bardağı unu koyun ve üzerine 2 bardak suyu döküp el blendırı ile iyice çekin ki unun topaklanmasını önleyin. Bu unlu karışımı, ocaktaki tencerenin içine yavaş yavaş katarak bir yandan da karıştırın.
Elde edilen hamuru derince bir kabın içine koyun ve ılıması için bekleyin. Hazır olan hamuru buzdolabına kaldırın ve 1 saat daha soğutun. Katılaşmış olan hamuru ufak kareler halinde kesin. Tencerenin içine 1 çay kaşığı salça koyun ve sulandırdıktan sonra içine tavuk göğsünü, kırmızı pul biberi, tuzu katıp, tavuk göğüsleri iyice yumuşayana kadar iyice pişirin. Pişen tavuk göğsünü parmak büyüklüğünde keserek parçalara ayırın.
Bir tavanın içine margarini eritin ve un ile kavurun. Ardından üzerine kırmızı pul biber ve salça döküp 3 dk kadar kavurun. Yapmış olduğumuz bu karışımı tavuk göğsünün üzerine dökün ve 5 dakika daha pişirin. Ardından hazır olan çorbayı servis kaselerine alın ve içine kesilmiş hamurları koyun. Son olarak da üzerine limon suyunu sıkın ve sıcak sıcak servis edin.
BAŞKA BİR TARİF
Malzemeler:
Yapılışı
Arabaşı Çorbası’nın yapımı oldukça basittir. İlk olarak, kuzu eti tencereye alınarak su eklenir ve etler yumuşayana kadar pişirilir. Pişen et suyu, ayrı bir kapta süzülerek elde edilir. Pirinç, ayrı bir tencerede kaynar su eklenerek haşlanır ve süzülür. Daha sonra, tereyağı bir tavada eritilir ve un eklenerek hafifçe kavrulur. Hazırlanan unlu karışım, haşlanmış pirince eklenir ve bir süre daha kavrulur.
Ayrı bir kapta yoğurt ve yumurta sarıları çırpılır. Bu karışım, kavrulmuş pirinçli tencereye yavaşça eklenirken sürekli karıştırılır. Son aşamada, haşlanmış kuzu etleri ve et suyu çorbanın içine ilave edilir. Çorba, kıvam alana kadar karıştırılarak pişirilir.
Afiyet olsun.
Arabaşı Çorbası, sıcacık bir tabakta servis edildiğinde ruhu ve bedeni ısıtan bir lezzete sahiptir. Kuzu etinin etkileyici lezzeti, yoğurdun hafif ekşiliği ve limon suyunun ferahlatıcı dokunuşuyla mükemmel bir uyum yakalar. Çorbada kullanılan pirinç, çorbanın kıvamını artırarak doyurucu bir öğün sunar. Arabaşı Çorbası, özellikle soğuk kış günlerinde içine işleyen ısısı ve zengin aromasıyla Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biridir.
